TİCARİ ENGELLER |
|
Karşılıklı Ticarette Karşılaşılan
Bazı Sorunlar
1.Genel Hususlar
1) AB
üyesi olan İtalya'da dış ticaret, AB norm ve kurallarına göre
yürütülmektedir. Ülkemiz ile AB arasında 1 Ocak 1996 tarihinde
yürürlüğe giren Gümrük Birliği çerçevesinde İtalya ile
ticaretimizde sanayi ürünleri itibariyle gümrük vergisi, miktar
kısıtlamaları ve eş etkili kısıtlamalar üçüncü ülkelere karşı
ortak gümrük tarifesi uygulanmakta ve ticarette taraflar arasında
mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan önemli bir sorun yaşanmamaktadır.
2) İtalya
ile ticaretimizde genel olarak firmalar arası ticari ilişkiler
düzenli ve sorunsuz yürütülmektedir. Ancak, ticari ilişkilerimizde
diğer avrupa ülkelerine nazaran bazı güçlükler yaşanmaktadır.
Bankacılık sisteminin ağır işlemesi, komisyonların yüksekliği ve
bürokrasinin ağır işlemesi dış ticaret işlemlerinde zaman zaman
aksamasına neden olmaktadır.
3) İtalya
ülkemiz açısından bir geçiş ülkesi ve ABne giriş kapısı özelliğini
taşımaktadır. AB ile ticaretimizde Trieste limanı başta olmak üzere
İtalya ve Türkiye arasında tesis edilmiş ro-ro taşımacılığı büyük
önem arz etmektedir. İhraç ürünlerimiz açısından ABye giriş noktası
olması bakımından İtalyan gümrükleri kontrol ve inceleme noktaları
olmakta başta su ürünleri olmak üzere gıda ve tarım ürünlerinin
veteriner sağlık kontrol işlemleri gümrük veterinerlik ofislerince
yapılmaktadır. Tüm belgelerin eksiksiz olması halinde kontrol ve
analiz işlemlerinin 2-3 gün hatta 1 hafta almakta. Zaman Zaman bu
kontroller neticesinde yaşanan gecikme sorunlarla ilgil şikayetler
müşavirliğimize intikal etmekte, gerek ilgili gümrük idarelerinin
veterinerlik ofisleri gerekse İtalyan Sağlık Bakanlığı nezdinde
yapılan girişimler neticesinde çözümlenmeleri mümkün olabilmektedir.
Sözkousu sorunların asgariye indirilmesi için firmalarımızın
ihracatla ilgili tüm belgeleri eksiksiz olarak hazırlamaları , Tarım
ve Köyişleri Bakanlığımız tarafından düzenlenen analiz raporlarının
sağlıklı ve detaylı olarak düzenlenmesi önem arz etmektedir. Ancak
son dönemde İtalya gümrüklerinde polis tarafından arama
yapma(uyusturucu) amacıyla 2-3 gün ekstradan araç bekletmelerinin
yaşandığı yolunda şikayetler alınmaktadır. Özellikle daha önce
yanlış beyanda bulunan nakliye firmalarının yüklerinin daha sıkı
kontrole tabi tutulduğu işlemlerinin daha uzun zaman aldığı
gözlenmektedir.
4) 2003 yılı içerisinde özellikle fındık, kuru incir ve kuru mevve ile yaş meyve sebze ürünlerinde, ihracatımızın dönemsel olarak yoğunlaştığı yılın son aylarında İtalyan Gümrük İdarelerinde yapılan kontrollerin sıkılaştırıldığı, analizlerin sonuçlarının zaman aldığı ve güvenilirliğinin tartışılır olduğu, gümrüklerdeki, analiz sonuçlarına itiraz edilmesi ve yeniden analiz yapılması sürecinde uyulması gereken süre şartlarına riayet edilmediği ve ilave maliyetlerin üstlenilmesi hususlar farklı gümürk idareleri arasında yeknesak bir uygulamanın bulunmadığı gibi konularda ihracatçı firmalarımızın şikayetlerinde yoğunlaşma yaşanmıştır.
5) İtalyaya
yönelik gıda ürünleri ihracatımızda bazı ürün grupları Sağlık
Bakanlığı tarafından ön izin ve kayıt sistemine tabidir. Sözkonusu
ürünlerde İtalyan makamlarının Bürokratik işlemleri ağır yürütmesi
ve izin prosedüründeki uygulamaları karmaşık ve detaylı hale
sokması nedeniyle başvuru sahibi ihracatçı firmalarımızn gereken
izin belgelerini zamanında edinmekte güçlük çektikleri
gözlenmektedir.
6) İtalya
ile ticaretimizde genel olarak firmalar arası ticari ilişkiler
düzenli ve sorunsuz yürütülmektedir. Ancak, çok önemli miktar ve
sayıda olmamakla birlikte İtalya'ya mal sevkeden firmalarımızdan
bazıları mal bedellerinin tahsilinde güçlüklerle karşılaşmakta ve bu
durum, zaman zaman Türk Eximbankın ihracat sigortası kredilerinin
tahsilinde güçlüklere neden olmaktadır. Eximbank tarafından tahsil
edilemeyen 22, ihracat bedeli için müşavirliğimiz tarafından ilgili
İtalyan firmalar nezdinde girişimde bulunulmuş sözkonusu
alacakların önemli bir kısmının tahsilatı hızlandırılmıs yada tahsil
edilemeyen alacaklar için ilgili firmalara ihtiyac duyacakları
hukuk hizmetinin temini için destek sağlanmıştır.
7) İtalyan
ticaret ortakları ile hukuki ihtilafa düşen firmalarımızn sayısında
artış gözlenmektedir. İtalyada özellikle orta ve güney bölgelerinde
mevcut küçük ve orta ölçekli pek çok firmanın akreditifle çalışmak
ve banka garantisi vermek istemediği yerine, vesayik mukabili ve
vadeli sözleşme ile çalışma eğiliminde bulunmakta, bu durum
firmalarımızın zaman zaman ihraç bedellerinin tahsilinde italyan
firmaları ile sorunlar yaşamalarına sebep olmaktadır. Firmalarımızın
bu sorunlarla karşılaşmamaları için sevkiyat öncesi gerekli
araşatırmaları yapması , garantili bir ödeme şeklini tesis etmeleri
ve mümkünse kontratlarını uluslararası hukukun kabul ettiği UNCTAD
tarafından yayımlanan formatlara uygun olarak ve profesyonel hukuki
destek alınarak hazırlanması gerekmektedir. Daha çok küçük ölçekli
ihracatçılarımızın ticaret akitlerinde gerekli özeni
göstermemelerinden kaynaklanan sözkonusu uzlaşmazlıkların çözümü
için Müşavirliğimizce ilgii firma ve ticaret odaları nezdinde
gerekli girişimlerde bulunulmasına karşın çözümsüz kalan ihtilaflar
hukuki takibe intikal etmektedir. Bu çerçevede, yurtdışında oluşan
hukuki ve finansal problemlerde başvuruda bulunulacak merciler ve
çözüm yollarına yardımcı olacak profosyonel hukuki danışma
kurumlarının oluşturulması ve bu konuda ihracatçıların
bilgilendirilmesinde fayda görülmektedir. 8) Italyada kamuya açık ihalelere iştirak eden Türk firmaları, Ülkemizin DTÖ Anlaşması çerçevesinde Kamu alımları Anlaşmasına taraf olmaması nedeniyle, AB mevzuatında üçüncü ülke tedarikçilerine uygulanan kısıtlamalardan etkilenmektedir. Özellikle altyapı, su , elektrik ve telekom şebekeleinin inşa ve tedarik ihalelerinde AB mevzuatı çerçevesinde İtalyan Kanunlarında da uygulanan %50 yerli tedarik kriteri firmalarımızın bu alanda pazara girişi önünde engel teşkil etmektedir. 2.Ticaret Politikası Önlemleri
1) İtalya
ile Türkiye arasında tarım ürünleri ticareti 1/98 sayılı Türkiye-AB
Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde sürüm kolaylıkları
tanınmaktadır. Ancak, ülkemizin et ithalatına getirdiği kısıtlama
gerekçesiyle ülkemiz çıkışlı domates salçası ve karpuz ihracatında
AB Komisyonu kararı ile tarife kontenjanı kullandırılmamaktadır.
2) Ülkemizden
İtalyaya yönelik su ürünleri ihracatımız Tarım Bakanlığımız
tarafından yapılan bildirim baz alınarak AB Komisyonu tarafından
her yıl yayınlanan liste çerçevesinde izin verilen firmalar
tarafından gerçekleştirilebilmekte, benzer bir şekilde bağırsaklar
ve bazı et ürünlerinde ihraç izni verilen firma listeleri her yıl
AB Komisyonu tarafından yayımlanmaktadır.
Anti
Damping
1) Ülkemiz
tarafından, 3904.10 GTİP pozisyonu altındaki İtalya menşeli
Polivinil Klorür ürünlerinde(PVC-S) 02.11.2001 tarihinde başlatılan
anti damping soruşturması 6.2.2003 tarihinde tamamlanmış olup,
European Vinyls Corporation (Italia) S.p.A firması ton başına 25
ABD Doları, diğer firmalara da ton başına 45 ABD Doları kesin anti
damping vergi uygulamasına başlanmıştır.
2) İtalyaya
ihracatımız içerisinde önemli bir yer tutan demir çelik dikişli
tüpler ve borularda AB Komisyonu tarafından 26.3.2002 tarihinden
itibaren %0 ile % 6 arasında değişen oranlarda anti damping kesin
önlem uygulamasına başlanmıştır.Uygulama devam etmektedir.
3) İtalyaya
ihracatında diğer önemli bir kalem olan Renkli Televizyonlarda, AB
Komisyonu tarafından ÇHC, G.Kore ve Malezya menşeli tüp kullanılarak
Türkiyede üretilen renkli televizyonlara Ağustos 2002 itibariyle
%24,5 %12,3 arasında değişen anti damping vergi uygulamasına
başlanmıştır.Uygulama devam etmektedir.
Hayvan
Hastalıkları ve İthalat yasakları
1) Italyada
görülen Newcastle hastalığının görülmesi üzerine 1.8.2003 tarihinde
İtalya orijinli bir kısım canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin
ülkemize ithalatı 1.8.2003 tarihinde yasaklanmıştı.Sozkonus hastalık
tehdididnin ortadan kalması üzerine, İtlaya orijinli veya çıkışlı
canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin italatına uygulanman sözkonusu
yasak 20.2.2004 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.|
2) İtalya'da
görülen BSE hastalığı nedeniyle, 23.1.2001 tarihinden itibaren bu
ülkeden Ülkemize canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithali
yasaklanmıştır. Sözkonusu yasak halen yürürlüktedir.
3) İtalya'nın
önce Sardunya adasında daha sonra başka bölgelerinde de görülen
"Mavidil Hastalığı" nedeniyle, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın
29.11.2000 tarihinden itibaren koyduğu İtalya menşeli canlı hayvan
ve hayvansal ürünlerin Ülkemize ithal yasağı değiştirilerek, yasak
kapsamının İtalya'nın sadece Sardunya adası, Calabria ve Sicilya
bölgelerine uygulanması kararlaştırılmıştır. Sözkonusu yasak halen
yürürlüktedir.
4) İtalya'da
kümes hayvanları arasında "avian influenze" bulaşıcı hastalığının
görülmesi üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 25.5.2001 tarihinden
itibaren İtalya menşeli canlı kümes hayvanları ve hayvansal ürünlere
ithalat yasağı uygulaması getirmiştir.Sözkonusu yasak halen
yürürlüktedir.
3.Türk
Girişimcilerinin Şirket Kuruluşlarında Karşılaştıkları Bazı
Sorunlar:
Yüzde yüz Türk sermayeli şirketlerin kurulması, ülkemiz girişimcileri bakımından firma ve temsicilik ofisi kuruluşu aşamasında İtalyan Kanunlarına göre yasal bir engel bulunmamasına rağmen Ticaret odalarının coğu zaman yetkilerini bu süreci uzatmak yada engellemek için kullandıkları gözlenmektedir. 17 Haziran 2003 tarihinde 4875 sayılı kanun ile yürürlüğe giren yabancı sermaye kanunumuzdaki değişikliklere ve yatuımcılar için getirilen minimum sermaye kriterinin kaldırılmış olmasına karşın, İtalyan Dışişleri Bakanlığı tarafından Mütekabiliyet prensibi çerçevesinde Türk yatırımcıların minimum 50.000 ABD doları sermaye getirmesi şartı halen muhafaza edilmektedir. Özellikle hissedarların ve Türkiyeden gelecek profesyonellerin oturma ve çalışma izinlerinin alınması aşamasında da güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
Bu
çerçevede İtalyan makamları firmanın faaliyetlerinin ve
performansının takibini bir ön koşul olarak getirmektedir.Oturma ve
çalışma izinlerinin ancak bu izleme sonunda oluşacak kanaate göre
değerlendirilmekte dolayısıyla firma kuruluş izni ile bahsi geçen
diğer iki iznin kendiliğinden alınması imkan dahilinde
bulunmamaktadır. Bu durum İtalyada yatırım yapmak isteyen
özellikle küçük orta ölçekli girişimcilerimiz için ciddi engel
teşkil etmektedir.
Bu
çerçevede, Türk Müteşebbislerinin İtalyada yatırım yapmaları
önündeki engellemelerin kaldırılması için gerekli girişimlerin
yapılması önem arz etmektedir. 4.Karayolu Ulaştırması - Geçiş Kotaları
AB ile
ticaretimizde Trieste limanı başta lmak üzere İtalya ve Türkiye
arasında tesis edilmiş ro-ro taşımacılığı büyük önem arz
etmektedir. Avrupaya ihraç edilen ürünlerin önemli bir kısmı
karayolu ile İtalya üzerinden taşınmaktadır. Ayrıca son yıllarda iki
ülke ticaret hacminde ortaya çıkan artış neticesinde ikili
anlaşmalarla tahsis edilen karayolu ulaştırma kotaları ihtiyaca
cevap vermekte yetersiz kalmaktadır. Geçiş belgeleri kotaları
yıllık ihtiyacı karşılamamakta ve yıl içinde Kasım, Mayıs ve Ağustos
aylarında üç bölüm halinde verilen kotalar zamanında önce tükenmekte
ve nakliye firmalarımız ve ihracatçılarımız güçlük ve ilave
maliyetlerle karşılaşmaktadır. Bu hususlar Dış Ticaretten Sorumlu
Devlet Bakanımız Sn. Kürşat TÜZMEN ile İtalyan Üretken Faaliyetler
Bakanı Sn. Antonio MARZANO arasında 7 Temmuz 2003 tarihinde
Palermoda gerçekleştirilen ikili görüşmede ele alınmış ve İtalayan
bakan talebimizin ilgili makamlara iletilerek takip edileceğini
ifade etmiştir.
Türkiye İtalya Kara Ulaştırması Karma Komisyonunun son toplantısı 24-25 Eylül 2003 tarihlerinde İstanbulda gerçekleştirilmiştir. Toplantıda 2003 yılı için Türk tarafına ikili transit taşımacılıkta geçerli olmak üzere ilave 4000, İsviçre ve Fransaya transit taşımalar için ilave 1000 adet geçiş belgesi sağlanmıştır.
Imzalanan Protokol ile 2004 yılı için Türk tarafına ikili transit
taşımacılıkta geçerli olmak üzere 25000 (7000 adeti çevre dostu
güvenli taşıtlar için olmak üzere) geçiş belgesi sağlanması için
anlaşmaya varılmıştır. Dolayısıyla uzunca bir dönemdir firmalarımız
tarafından şikayet konusu olan bu sorunun çözümü yolunda önemli bir
ilerleme kaydedilmiştir.
Kaynak: www.dtm.gov.tr |