Şaşılacak kadar olağanüstü güzellikteki bu şehir bir zamanlar Adriyatik'in Prensesi olarak adlandırılmaktaydı. Doğu mimarisinin harikulade mücevheri olan Venedik'in inanılmaz sayıdaki kiliseleri ve tarihi sarayları, mermerin fantaziye benzer rüyasında mükemmel bir uyum içerisindedirler.
Çok sıkça, geçmişin canlı müzesi olarak tasvir edilen Venedik, onu tanıyanların romantik yanını ortaya çıkarmaktadır.
Bugün, sahip olduğu istisnai konumu ile Venedik, kendi varlığına bir tehdit oluşturmaktadır.
Üzerine kurulduğu toprak parçasının doğası, onun yavaş bir şekilde batmasına ve onu çevreleyen suyun da seviyesinin yükselmesine sebep olmaktadır.
Birçok ölçümler yapılmakta ve şehrin kurtarılması için gerekli olan projeler ve araştırmalar yapılmaya devam edilmektedir.
Ziyaretçiler için çok farklı bir özelliği vardır Venedik'in: Olağanüstü heyecen verici gondol gezintisi başka hiç bir şehirde yoktur. Burası, küçük sokaklardan ve 180 adet minik kambur-sırtlı köprülerden oluşan bir labirent olduğundan arzu edenler elbette yürüyerek de gezinti yapabilir. Burası alışveriş ve fotoğraf çekme meraklıları için cennettir (deri eşyalar, cam ve kristaller ve sayısız hediyelik eşyalar).
En iyi mevsimler İlkbahar ve Sonbahardır. Lido'daki Film festivalleri, Büyük kanaldaki Tarihi Kraliyet Regattası, vb. ile Venedik'de "mevsim" yazındır.
Her iki yılda bir (çiftli yıllar), Haziran - Ekim ayları arasında dünyanın en ünlü sanatçılarının çalışmaları, Giardini Pavilion'daki Sanat Bienalinde ziyaretçileri ile buluşmaktadır.
|